Şubat ayı enflasyon rakamları, toplu sözleşme zammı sonrasında çalışanların alım gücünün hızla eridiğini gözler önüne seriyor. TÜİK'in açıkladığı verilere göre, aylık enflasyon %2,27, yıllık enflasyon ise %39,05 olarak belirlenmiş. Bu oranlar, özellikle toplu sözleşme ile yapılan maaş artışlarının enflasyon karşısında yetersiz kaldığını gösteriyor. Enflasyon oranları bu seviyelerdeyken, yapılan maaş artışları çalışanların cebinde gerçek anlamda bir rahatlama sağlamıyor. Zira yüksek enflasyon, maaş artışlarının değerini hızla düşürerek, çalışanların günlük harcamalarında daha fazla zorluk yaşamalarına yol açıyor. Temel gıda maddeleri, enerji ve diğer temel ihtiyaçlardaki fiyat artışları, özellikle dar gelirli ve orta sınıf kesimler için büyük bir yük oluşturuyor. Bu durumu, özellikle kamu çalışanları açısından daha da derinleştiren bir başka sorun da, memurların yaşam kalitesinin giderek düşmesi ve özlük haklarında uygulanan artışların yetersizliği. Memurlar, enflasyon karşısında eriyen maaşlarının yanı sıra, özlük haklarındaki artışların da beklentilerin çok altında kalmasından dolayı mağduriyet yaşamaktadırlar. Çalışanlar, yalnızca maaş artışlarıyla değil, aynı zamanda sosyal haklar ve ek ödemelerde de ciddi bir iyileşme beklerken, bu beklentiler karşılanmadıkça ekonomik sıkıntılar daha da derinleşmektedir. Sonuç olarak, toplu sözleşme ile yapılan zamlar, enflasyonun hızına yetişemediği için çalışanların alım gücü ciddi şekilde düşmekte, bu da ekonomik dengeyi olumsuz etkileyen bir durum haline gelmektedir. Özellikle memurların yaşam kalitesinin düşmesi ve özlük haklarındaki yetersizlikler, ciddi mağduriyetlere yol açmakta ve halkın yaşam standartları üzerinde büyük baskılar yaratmaya devam etmektedir.